Mevcut yönetim sağır bir belediyecilik yapmıştır - Özcan Durmaz

Mevcut yönetim sağır bir belediyecilik yapmıştır

CHP Aliağa İlçe Başkanlığı görevinden 2019 yerel seçimlerinde Belediye Başkanı aday adayı olmak için istifa eden Özcan Durmaz yerel seçimler ve adaylık süreci hakkında Gazete Poyraz’ın sorularını yanıtladı.
CHP Aliağa İlçe Başkanlığı görevini sürdüren Özcan Durmaz partisinin aday adaylığı takvimini açıklamasının ardından görevinden istifa ederek Aliağa Belediye Başkanlığı’na aday adayı oldu.
Gazetemizin sorularını yanıtlayan Özcan Durmaz “Hakka hukuka dayalı, emeğe saygılı, kamu kaynaklarını koruyan, belediye bütçesini en verimli şekilde kullanan ve sokağa kulak vererek belediyecilik yapma işi Cumhuriyet Halk Partisi’nin işidir. Yurttaşlarımız bu işin bizim işimiz olduğunu dile getiriyorlar. Gelecek seçimlerde belediyenin CHP’nin olacağını belirtiyorlar. Tüm hemşerilerimize bu teveccühleri için teşekkür ederim.” dedi.
Aday adaylığı açıklamanızı gerçekleştirdiniz. Uzun süredir beklenen bir açıklamaydı. Adaylık sürecine nasıl karar verdiniz?
Adaylığa 1 Nisan 2014 yılında karar verdim. Partimiz burada 2014 seçimlerini kaybettikten sonra derin bir acı ve sancı yaşadı. İlçe Başkanıydım ve yaşadığım travmayı tarif etmek mümkün değil. Emeğin başkenti Aliağa’yı kaybetmiştik. Sosyal demokratlığın iktidar olması gereken yerde kazanabileceğimiz bir seçimi kaybetmiş olmak bana çok dokunmuştu ve o gün karar verdim. Eğer hayatım el verirse, siyasi süreç bana bu imkanı verirse gelecek yerel seçimlerde belediye başkanlığına aday olacağım ve geçmiş belediyecilik deneyimlerimden de yola çıkarak Aliağa’ya Belediye Başkanı olarak hizmet vereceğim diye o gün karar verdim.
Bu kararın ardından bir yandan da ilçe başkanlığı görevini sürdürdünüz. 2014 yılında kırgınlıklar ve ayrılıklar oldu. Yeniden birlikteliği inşa etmek için uğraşırken herhangi bir zorlukla karşılaştınız mı?
Bazı kesimlerle iletişim kurmakta ve onları partili yapmakta çok kolay yol aldık. Bazı arkadaşlarımız 2014’ün üzüntüsünü duymuş ve kendilerine göre öz eleştirisini yapmışlardı. Onlarla çok kolay bir araya geldik. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde o arkadaşlarımızla birlikte çalıştık. Bazı kesimler partiden çok uzaklaşmışlardı. Onlarla yeniden iletişim kurmak epey zamanımızı aldı. Önemli ölçüde mesai harcadık. İkinci aşamada bu arkadaşlarımızı da yeniden parti mücadelesinin içerisine kattık. Üçüncü aşamada ise daha da uzak düşen arkadaşlarımız vardı. Onları da aslında sürecin sonuna doğru yeniden saflarımıza kattık. Tabi ki bu süreçte zorlandık. Ancak önemli olan Aliağa’da CHP içerisindeki bu birlikteliği sağlamak ve bu yerel seçimlerde Aliağa’ya olan borcumuzu ödeyebilmekti. Bu konuda da oldukça önemli bir yol katettiğimizi düşünüyorum. Partinin bütün kesimleriyle bir ortak duygu etrafında birleştiğini ve yerel seçimlere birlikte yürüyeceğini görmekten memnunum.
İlçe Başkanlığınız döneminde aday olmak isteyen başka isimler de vardı. Bunlarla diyaloğunuzda herhangi bir sıkıntı oldu mu?
Biliyorsunuz, bizim partimizde işleyen bir parti içi demokrasi var. Bu nedenle aday olmak bütün partili arkadaşlarımızın en doğal hakkı. Ben arkadaşlarımın adaylık düşüncelerini bu hakları çerçevesinde saygıyla karşılıyorum. Yolları açık olsun. Hepsi aynı partide görev yaptığım dostum, yoldaşım, arkadaşım… Benim adaylığa niyetim olduğunu parti içerisindeki bütün arkadaşlarım hatta Aliağa’daki çok önemli bir kesim biliyor. Onların da saygıyla karşıladığını biliyorum. Zira hepimiz aday adayıyız, en sonunda parti bir karar verecek ve birimiz aday olacak. Karar verilen adayın arkasında güçlü bir şekilde duracağız.
CHP’de aday adaylık süreci sonlandı. Karar mekanizmaları niçin diğer altı adayı değil de Özcan Durmaz’ı seçsinler?
Ben çok uzun yıllardır Aliağa’da siyaset yürütüyorum. Aliağa’nın problemlerini çok yakından biliyorum. Aliağa’da siyasetin işleyişini, rakiplerimizi iyi tanıyorum. Bu tarafıyla tecrübe anlamında önde olduğumu düşünüyorum. Diğer yandan parti içerisinde çok uzun süredir çalıştığım için partimin benim etrafında bütünleşme imkanının daha kolay olacağını düşünüyorum. Partinin hemen hemen bütün kesimleri ile birebir doğrudan ilişkilerim var. Bu siyasi açıdan parti içerisinde tercih edilirliğimi olumlu açıdan etkiler diye düşünüyorum.
Bir de belediyecilik geçmişim var. 1990-1996 yılları arasında Bergama Belediyesi’nde Basın ve Halkla ilişkiler Müdürlüğü yaptım. Bergama Belediyesi’nde toplumcu, sosyal demokrat, kamucu ve çağdaş bir belediyeyi kurma sürecinde Sefa Taşkın ile beraber çalıştım. O dönemde küçük bir kasaba belediyesi olan Bergama Belediyesi bizim dönemimizdeki faaliyetlerle birlikte bu saydığım niteliklerde bir belediye oldu. Bu yanıyla belediyeciliği çok iyi biliyorum. Bir de görev yaptığım bu süre zarfında “Zeus Sunağı Bergama’nındır, geri istiyoruz” gibi çok önemli uluslararası kampanyanın hem fikir babası hem de yürütücüsü oldum. Bu kampanya ile tarihi eserleri korumaya yönelik bir farkındalık yaratmıştık. Bergama’da kutlanmakta olan Kermes Şenlikleri’ni Türkiye ve dünyada iyi bilinen çağdaş bir festivale dönüştürmek yönünde adımlar attık. Bergama Ovacık Köyü’ndeki siyanürlü altın madenine karşı büyük bir çevre hareketinin başlamasına vesile olduk. Tüm bu faaliyetleri göz önünde bulundurduğumuzda çok önemli işler yaptık. İyi bir belediyecilik geçmişim var.
İlçe Başkanı olarak Aliağa Belediyesi’ni yakından takip ettiniz. Bu anlamda Aliağa Belediyesi’ni artıları ve eksileri ile değerlendirecek olursanız neler söylersiniz?
Aliağa Belediyesi bize göre ortaya koyduğu park bahçe ve yeşil alan düzenlemeleriyle iyi bir iş yapmıştır. Çünkü bir sanayi kenti olan Aliağa’da yeşil alanın sayısının çoğaltılması önemli ve değerlidir. Ancak Aliağa’da yapılan ne yazık ki sadece bununla sınırlı kalmıştır. Aliağa’da belediye beş yıllık süresi boyunca sadece park, bahçe ve yeşil alan üzerine yüzey düzenlemesi yapmıştır. Yerin altına yapılmış bir yatırım, hizmet yoktur. Toprağın üstüne dört duvar dikilip üzerine çatı konulmuş bir eser de yoktur. Yani gördüğünüz her şey yüzey düzenlemesidir. Aliağa çok büyük imkanlara sahip bir ilçedir. Yapılması gereken çok miktarda yatırıma ihtiyacı var bunların hiçbirisi yapılmadı. Kötü bütçe kullanımı, köylerdeki arazilerin yağmalanması gibi çok önemli konularda da eksikleri vardır. Aliağa’da yapılan işler ne yazık ki Aliağa halkının oluru ve katılımı olmadan yapılmıştır. Trafiğe kapatılan İzmir Caddesi, tek yön haline getirilen Atatürk ve İstiklal Caddesi’nde yaşanılan sıkıntılar bunun örnekleridir. Aliağa Belediyesi’nin yönetimi aynı zamanda sokağın beklenti ve taleplerine kulaklarını kapatıp sadece kendi ajandasını uygulayan sağır bir belediyecilik yapmıştır.
Sizce Aliağa’nın en öncelikli sorunu nedir?
Aliağa’nın en önemli sorunu otopark sorunudur. Aliağa’da mutlaka yer altı otoparkları yapılmalı ve bunun içinde kazmayla toprağın altına girilmelidir. Bugüne kadar Aliağa’da makyaj belediyeciliği yapılmıştır. Toprağın altına yapılmayan yatırımların eser olma özelliği yoktur. Biz muhakkak ki otopark sorunun çözeceğiz.
Tekrar CHP’ye dönecek olursak, merkezden siz aday gösterilmezseniz, bir kırgınlığınız olacak mıdır?
Hepimiz aday adayı olurken başka bir arkadaşımızın da aday gösterilme ihtimalini bilerek aday adayı oluyoruz. Dolayısıyla bir başka arkadaşım aday gösterilirse kendim aday gösterilmiş gibi o arkadaşımın arkasında duracağımın sözünü her konuşmamda verdim. Burada da tekrar söylüyorum. Aday gösterilmemiş olmamı hiçbir şekilde kırgınlık nedeni saymam. Ben aday gösterilirsem diğer arkadaşlarıma giderim, Aliağa’nın çıkarı için birlikte durmamız gerektiğini anlatırım. Onların da zaten bu bilinçte olduklarını biliyorum. Beraber kol kola seçim çalışmasını sürdürmekten onur duyarım.