CHP Aliağa Belediye Başkan Aday Adayı Özcan Durmaz, 10 Aralık İnsan Hakları Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, terörün ve savaşların yol açtığı yıkımların tüm insanlık için tehdit oluşturduğunu ifade etti. Durmaz açıklamasında, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin kabulünün üstünden 70 yıl geçmesine karşın, başta Suriye olmak üzere baskı, terör ve savaşların neden olduğu yıkımlarla insanlığın bir felakete sürüklendiğini belirtti. Belediye Başkan Aday Adayı Durmaz; “Sadece insan hakları gününün yıldönümünde değil, yaşamın her anında insanı temel alan, insana odaklanan bir anlayış egemen olmalıdır. Ayrıştırıcı, ayırımcı ve saldırgan anlayışların, hareketlerin sebep olduğu acılar tüm insanlığın vicdanını yaralamakta, geleceğe dönük umutları karartmaktadır” dedi.
“İNSANLARIMIZ KORKU İÇİNDE YAŞAMAKTA”
“Bugün ne yazık ki, Suriye halkının gerek savaş ortamında yaşanan katliamlar gerekse Avrupa kapılarında maruz kaldığı kötü muamelenin sıradanlaştığı acılar, insanlık tarihine en karanlık dönemlerinden birini yaşatmaktadır. İnsanlığın ortak birikiminin ve geleceğinin karşı karşıya kaldığı bu taciz ve saldırılar, insanın, hakları ile birlikte yok sayıldığı en trajik dönemi bizlere göstermektedir. Ülkemiz de bu anlamda terör saldırılarından zarar görmekte, yurttaşlarımız ve güvenlik güçlerimiz şehit olmakta, insanlarımız korku içinde yaşamaktadır. Yine işkencenin, kötü muamelenin gündemden düşmediği, kadına ve çocuklara yönelik taciz, tecavüz ve şiddetin artarak devam ettiği, çocuklarımızın ihmal ve sorumsuzlukla hayatlarının baharında facialara kurban gittiği bu dönem hepimizi büyük üzüntülere sevk etmektedir. Bu durum maalesef insanın en temel haklarının istismar boyutunu tüm çıplaklığı ile gözler önüne sermektedir.”
“İNSAN HAKLARI, TOPLANTI VE PROTOKOLLERLE SINIRLI KALMAMALI”
CHP Aliağa Belediye Başkan Aday Adayı Durmaz, insan hakları gününün sadece yıldönümlerinde, toplantı ve protokol konuşmalarında değil yaşamın her anında yüceltilmesi gerektiğini belirterek açıklamasını şöyle sonlandırdı: “İnsan hakları her toplumun, toplumu düzenleyen kuralların başında gelmelidir. Kökeni, inancı, dili, düşüncesi, cinsiyeti, kültürü, ekonomik ve sosyal statüsü ne olursa olsun her bir insan bir diğeri karşısında eşittir. Bu nedenle insan hakları günü, yıldönümlerinde, toplantı ve protokol konuşmalarında geçiştirilen sıradan bir program olmamalıdır. İktidarlar, kamuyu düzenleyenler, onu koruyan yöneticiler ve her birimiz insan odaklı, insanı baş tacı yapan bir anlayışı temel almalıyız. Cinsiyeti, eğitimi, makamı ve rütbesi ne olursa olsun, herkes eşittir ve temel haklara sahip olmalıdır. Bu anlayış ile insanı insan gibi görerek onu bir kimlik ya da kalıba sıkıştırmadan, kategorize etmeden, kimliklerini ve statüsünü görmeden – göstermeden kabul etmemiz gereklidir, şarttır.”
“DÜN ERGENEKON YALANI, BUGÜN GEZİ…”
Günümüz Türkiyesi’nde yaşanan insan hakları ihlallerine de değinen Özcan Durmaz, “Çocuk haklarının istismar ve ihlali, kadına yönelik şiddetin gün geçtikçe artması, internet ve iletişim özgürlüklerine sınırlamalar getirilmesi söz konusu iken, insan hak ve özgürlükleri açısından nerede olduğumuz açıkça görülmektedir. Masumiyet karinesi günümüzde yok sayılmaktadır. Dün, FETÖ kumpasıyla olmayan bir Ergenekon örgütü yaratmaya çalışarak ülkenin değerli akademisyenlerini, gazetecilerini, askerlerini tutuklayan sistem, bugün de maalesef Gezi olaylarında canlı bir şekilde yaşanmakta, yaşatılmaya çalışılmaktadır. Oysa hukukun üstünlüğü ilkesiyle korunan insan haklarına saygı, Anayasamıza göre Türkiye Cumhuriyeti’nin değiştirilemez niteliklerindendir. CHP, bu ve bunun gibi tüm insan hakları ihlallerinin hesabını sorumlularından sormak için mücadelesine devam edecektir. Bu düşüncelerle, yaşanılacak bir Türkiye özlemiyle, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin kabulünün 70’inci yıldönümünde, tüm yurttaşlarımızın ve Aliağalı hemşerilerimin Dünya İnsan Hakları Günü’nü kutluyorum.” dedi.
