CHP'den Aliağa Belediyesi'ne tepki büyüyor - Özcan Durmaz

CHP’den Aliağa Belediyesi’ne tepki büyüyor

EGE’NİN SESİ- Aliağa’da belediyeye ait olan 597 bin metrekarelik arazi aynı parselde 13 bin metrekarelik hissesi bulunan şahsa belediye tarafından satılmasıyla ilgili CHP Aliağa İlçe Başkanı Özcan Durmaz, CHP İzmir Milletvekillerinden Musa Çam, Mustafa Balbay ve Atilla Sertel, CHP İzmir İl Başkanı Asuman Ali Güven ve İl Eğitim Sekreteri Yücel Özen ile birlikte basın açıklamasında bulundu.

Aliağa Belediyesi, Çaltılıdere Mahallesi’nde bulunan 597 bin metrekarelik, denize sıfır arsa, arazi aynı parselde 13 bin metrekarelik hissesi bulunan İstanbullu iş adamı Murat Gülibrahimoğlu’na satıldı. Bunun üzerine CHP Aliağa İlçe Balkanı Özcan Durmaz yaptığı açıklamada sert çıktı. Durmaz, “Aliağa’nın ve Aliağa halkının çıkarlarını korumakla görevlendirilen Belediye Başkanı, şehir emanet edilen şehri emin, emanete ihanet etmiştir. Belediyenin kasasındaki parayı kitabına uydurarak cebine atmakla, belediyenin tapusunu kitabına uydurarak devretmek arasında hiçbir fark yoktur” dedi.

Başkan Durmaz açıklamasında şu ifadeler verdi:

“ALİAĞA HALKI DEVASA BİR ZARARA UĞRATILMIŞTIR”

“Çaltılıdere Köyü tüzel kişiliğinin malı iken, Bütünşehir yasası ile Nisan 2014 de Aliağa Belediyesine geçen 461 parsel numaralı arazideki 597 bin m2’lik Belediye hissesinin, aynı parselde 13 bin m2’lik hisse sahibi olan Murat Gülibrahimoğlu adlı kişiye, kimsenin haberi olmadan, adrese teslim ve ihalesiz olarak, bedavaya yakın bir rakama, satış görüntüsü altında devredilmesine yönelik olarak Belediye Encümeninden karar çıktı. Bu kararın çıkmasından bir gün önce konudan haberdar olup, yanlışlığı konusunda yaptığımız uyarılar ise işe yaramadı.

Haberdar olduktan sonra geriye dönük olarak yaptığımız araştırmaya göre;
13 bin metrekarelik küçük hissenin sahibi olan Murat Gülibrahimoğlu bu hisseyi 25 Temmuz 2017 tarihinde Tansel Kemerli adlı kişiden satın almış. Aynı gün parselin geri kalan 597 bin metrekarelik devasa bölümünü Aliağa Belediyesinden satın almak için talepte bulunmuş, Belediye Başkanlığı da bu talebi ivedilikle kabul etmiş ve konuyu prosedür gereği Encümenden Takdir Komisyonuna göndermiş. 03.08.2017 tarihli encümen toplantısına Takdir Komisyonu raporu gelmiş ve arazinin 25,47- TL/m2 bedelle Murat Gülibrahimoğlu adlı kişiye satışı onaylanmış.

Oysa belediye mülkleri ancak Belediye Meclisinin satış kararı vermesi ve bunun üzerine usulüne uygun ihale yöntemiyle yapılır. Encümen kararıyla yapılan bu devir işlemi hukuken sakat bir işlemdir. Meclisin yetkisi gasp edilmiş, yasanın arkasından dolanılarak hileli işlem yapılmıştır. Vatandaşla hisseli olunan hallerde kamu arazileri, hisse sahibi vatandaşa ihalesiz olarak satılabilmektedir. Mecburi bir işlem değildir ama yapılabilmesine uygun yasal zemin vardır. Ancak bu işlem, ilgili parselde kamunun küçük hisse, vatandaşın ise büyük hisse sahibi olduğu durumlarda uygulanan bir satış yöntemidir. Yani kural, “büyük hisse küçük hisseyi rayiç değer üzerinden alır” şeklinde çalışmaktadır. Bu olayda doğru olan, 597 bin m2’lik hisse sahibi olan belediyenin 13 bin m2’lik şahıs hissesini rayiç bedel üzerinden satın almasıdır. Ama tam tersi yapılmıştır.
Yapılan devir işlemi ile kamu, yani Aliağa Belediyesi, yani Aliağa halkı devasa bir zarara uğratılmıştır.

“ALİAĞA DA BİR BENZERİ DAHA YOKTUR”

Söz konusu 461 parselin imar çalışması son aşamadadır. 1/1000 ölçekli imar planları Büyükşehir Belediye Meclisinde onaylanmak üzeredir. Yani arazi ham toprak değil, arsa vasfındadır. 25,47-TL/m2 arsa fiyatı Aliağa için kahkahalarla gülünecek komikliktedir. Hızla büyüyen Aliağa da zaten iyice azalmış olan arsaların fiyatları her gün katlanarak artmaktadır. Toki’nin 4 gün önce yaptığı arsa satışı ihalesinde Aliağa parsellerinin fiyatları 1000 TL/m2 civarlarında satılmıştır. Devri yapılan arazinin hemen ilerisinde bulunan Hacıömerli köyünde arsa fiyatları 800 TL/m2 civarındadır. Son zamanlarda yapımına başlanan İzmir – Aliağa çevre yolu için, kuş uçmaz kervan geçmez dağ başlarındaki taşlık arazilere bile en düşük 30 TL/m2 civarında kamulaştırma bedeli önerilmektedir. Kaldı ki devri yapılan bu arazi 600 bin metrekare tek parça, karayolu kenarında, denize sıfır, yerleşim yerlerinin dibinde, imarlı, piyasa deyimiyle “kupon” bir arazidir. Aliağa da bir benzeri daha yoktur. Yani sınırsız bedel ödemeye hazır birisi olsa, yarın çıkıp aynı kriterlerde bir arazi satın almak istese de bulamayacaktır. Aliağa Yalı Mahallesinin denizle arasından yol geçmesine rağmen arsa fiyatları 1500 TL/m2 civarındadır.

Devredilen arazinin imarı günü birlik konaklama tesisleri ve konut yapmaya uygundur. Ticari kullanımının olması arazinin değerini daha da artırmaktadır. Bu araziye büyüklüğü ve konumu nedeniyle getirisi çok yüksek yatırımlar yapılabileceği için fiyatı ve nihai getirisi de, imarlı başka herhangi bir parsel ile kıyaslanamaz. Dolayısıyla nihai olarak yaratacağı değerin önü açıktır ve kullanım amacına göre milyarlarca liralık nihai rant sağlamaya uygundur. Sadece parsellenip satılması yoluyla bile yeni sahiplerine yüzlerce milyon lira kazandırabilecek durumdadır.

“HAZIRLIĞI YAPILMIŞ ORGANİZE BİR ÇALIŞMA”

Bu durumdaki bir kamu arazisinin eğer mutlaka satılacaksa ihale yoluyla ve serbest rekabetle satılması, elde edilecek en yüksek gelirin kamu adına elde edilmesi gerekmektedir. Adrese teslim satış, art niyetli ve şaibelidir. Açık, şeffaf ve kamu yararı arayan bir belediye yönetimi ihalesiz mal satmaz ve almaz. Ancak mevcut belediye yönetimi, herkesçe bilindiği gibi yaptırdığı işlerde de ihaleye çıkmamakta, sponsorluk adını verdiği, belediye bütçesi ve muhasebesi dışında tuttuğu ve sadece hesabını kendi bildiği şaibeli, karanlık, kayıt dışı bir sistemle iş yapmaktadır. Şimdi aynı işleyişi belediye mülkünü satarken de uygulamaya koymuştur.

Kocaman bir kamu arazisinin satışı işlemleri, bir hafta gibi, herhangi sıradan evrağın bile imzadan çıkamayacağı kadar hızlı, kolay ve genel uygulamaya aykırı halledildiğine göre bu işin danışıklı olduğu, hazırlığı yapılmış organize bir çalışma olduğu çok açıktır. Yani organize işler bunlar diyebiliriz. Araziyi alan Murat Gülibrahimoğlu kimdir? Biz tanımıyoruz, soruşturdum Aliağa da tanıyanda bulamadım. Elbette Belediye Başkanı ve dar çevresinin iyi tanıdığına kuşku yok, yani bunlar bir ekip. Buradan da anlaşılıyor ki tüm Aliağa’nın ortak malı olan Belediyeye ait bu devasa ve emsalsiz arazi aslında satılmamış, satış görüntüsü altında belediyenin dar ekibine devir edilmiştir. 3 Ağustos 2017 tarihinde Belediye encümeninin iki siyasi üyesinin hayır oylarına karşı, Belediye Başkanı Serkan Acar ve sözüyle hareket eden kendi bürokratları olan diğer encümen üyeleri Belediye avukatı Meryem Yıldırım ile Belediye Mali İşler Müdürü İbrahim Bozalan’ın oylarıyla, ikiye karşı üç oyla ile karar alınmıştır. Anlaşılmaktadır ki Belediye Başkanı bu işlemde hem satıcı hem de alıcı konumundadır.

“ŞEHİR EMANET EDİLEN ŞEHRİ EMİN, EMANETE İHANET ETMİŞTİR”

Yapılan bu işlem gerek siyasi gerekse insani açıdan ahlak dışıdır. Aliağa’nın ve Aliağa halkının çıkarlarını korumakla görevlendirilen Belediye Başkanı, şehir emanet edilen şehri emin, emanete ihanet etmiştir. Belediyenin kasasındaki parayı kitabına uydurarak cebine atmakla, belediyenin tapusunu kitabına uydurarak devretmek arasında hiçbir fark yoktur.

Encümen kararı 4 gün önce yani Perşembe günü alınmıştır. Umarız ki henüz tapuya gidilip tapu devri yapılmamıştır. Belediye yönetimi bu yüz kızartıcı işlemden bir an önce geri dönmeli, tapu devrini yapmamalıdır. İşlemin tamamlanması Aliağa halkının hakkının gasp edilmesinin yanında, Aliağa ile dalga geçme anlamına da gelecektir. Bu durum adaletsizlik duygusunu besler, infiale yol açar.

Başta Aliağa’nın temsilcisi siyasi partiler, odalar, sendikalar, dernekler ve STK’lar olmak üzere kaymakamlık ve devlet kurumları bir araya gelmeli, Aliağa halkının, kamunun hakkına ve malına sahip çıkmalıdır. Aliağa kimsenin babasının çiftliği değildir, Aliağa halkınındır. Belediye başkanı kendisine verilmiş temsil yetkisinin sınırlı ve süreli olduğunu, sultanlık yetkisi olmadığını aklından çıkarmamalıdır.

“BURADAN SESLENİYORUM: EY DAR EKİP…”

Aliağa’nın kurtulması için Dar Ekibin bu mütecaviz rantiyeci eylemlerinin bir an önce son bulması gerekmektedir. Buradan sesleniyorum. Ey Dar Ekip, çekin ellerinizi Aliağa halkının ve köylerin mülklerinden.

Köy mallarının kurtarılabilmesi için bir an önce köy tüzel kişilikleri geri verilmeli ve malları da iade edilmelidir. CHP’li belediyeler, Genel Başkanımızın talimatı doğrultusunda bu anlayışla, köylerin tabelalarını depoda, tapularını kasada korumakta, köylerden gelen mülkleri de köylerin kurduğu kooperatiflere kullanmak üzere tahsis etmektedirler.

Söz konusu arazinin haksız ve kamu çıkarına aykırı olan satış kisveli devri mutlaka durdurulmalıdır. Arazi belediye eliyle yapılacak projelerle, başta Çaltılıdere sakinleri olmak üzere Aliağa halkı için kullanılmalıdır. Artan konut fiyatları nedeniyle ev sahibi olması imkansız hale gelen dar gelirli hemşerilerimize ve Çaltılıdere halkına, belediye öncülüğünde kooperatifçilik yoluyla ucuz konutlar sağlanmalıdır. Günü birlik tesis alanları ise sanayi nedeniyle sağlıklı eğlenme, dinlenme alanları daralan Aliağa halkının kullanabileceği şekilde planlanıp düzenlenmelidir.

Haksızca devredilen 597 bin metrekarelik arazi başta olmak üzere, Cumhuriyet Halk partisi olarak; Aliağa’nın hakkını ve çıkarlarını korumak için Aliağa halkı ile birlikte, gerek hukukta gerekse sokakta her türlü mücadeleyi vereceğimizi kamuoyuna bir kez daha bildirmek isterim”

Haber Kaynağını Gör: http://egeninsesi.com/m/haber/185307-chpden-aliaga-belediyesine-tepki-buyuyor